İçindekiler

A. Tanımlar

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ve ilgili mevzuat kapsamında kurulan şirket türlerinden en yaygın olan iki şirket türü, anonim şirket ve limited şirkettir. Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla sorumlu bulunan sermaye şirketi şeklinde tanımlanabilir. Bu şirket türünde pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur. Limited şirket ise bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulan; belirli bir sermayesi olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşan ve pay sahiplerinin şirketin borçlarından taahhüt ettikleri sermaye oranında sorumlu olduğu bir sermaye şirketi şeklinde tanımlanmaktadır.

B. İki Şirket Türü Arasındaki Farklılıklar

Her iki şirket de sermaye şirketi olmakla birlikte, aralarında sermaye, yönetim organları, sorumluluk, pay devri, belirli gündem maddelerine sahip genel kurul toplantılarının yapılma şekli, avukat bulundurma zorunluluğu gibi noktalarda birçok fark bulunmaktadır. Bu farklar temelde aşağıdaki şekildedir;

  • Anonim şirketlerde ortak sayısında herhangi bir sınırlama bulunmamaktayken TTK’nın 574. maddesi uyarınca, limited şirketlerde en fazla elli (50) ortak bulunabilmektedir.
  • Anonim şirketler asgari 50.000 Türk Lirası sermaye ile kurulabilirken limited şirketler asgari 10.000 Türk Lirası sermaye ile kurulabilmektedir. Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş olan ve halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi asgari 100.000 Türk Lirasıdır. Limited şirkette kayıtlı sermaye sistemi uygulanmaz.
  • Anonim şirketlerde taahhüt edilen sermaye miktarının ¼’ünün şirketin tescilinden ödenip bloke edilmesi gerekmektedir. Kalan sermaye borcunun ise yönetim kurulunun alacağı kararlara göre en geç yirmi dört (24) ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Limited şirketlerde ise 10 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete yayımlanan düzenleme ile blokaj şartı kaldırılmış olup sermaye borcunun yirmi dört (24) ay içinde ödenmesi yeterli görülmektedir.
  • Anonim şirketlerde yönetim kurulu şirket işlerini yürütmekteyken limited şirketlerde müdür (veya birden fazla müdür bulunması halinde müdürler kurulu), şirketi temsil eden organdır.
  • Anonim şirketlerde ortakların yönetim kurulunda yer alması zorunlu değil iken limited şirketlerde, şirket ortağı tek kişiyse bu kişinin müdür olarak seçilmesi zorunludur. Limited şirketin birden fazla ortaklı ise, ortaklardan en az bir tanesi müdür olarak seçilmelidir.
  • Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri en fazla 3 yıl süre ile görev yapabilir. Esas sözleşmede aksi belirtilmemişse, tekrar seçilmeleri mümkündür. Limited şirketlerde ise, şirket müdürleri süresiz olarak seçilmişler ise yeni müdür seçimi yapılana kadar, süreli seçilmişler ise bu tarihe kadar görev yaparlar. Bu da limited şirketler açısından imza sirkülerinin üçer yılda bir yenileme zorunluluğunu ortadan kaldırmaktadır.
  • Anonim şirketlerinde gündeminde sermaye artırımı, azaltımı, tür değişikliği, birleşme, bölünme, amaç-konu değişikliği gibi özellikli konuları olan genel kurullarında bakanlık temsilcisinin katılımı zorunlu iken limited şirketin hiçbir genel kurulunda bakanlık temsilcisi bulundurma zorunluluğu bulunmamaktadır.
  • Anonim şirketlerde ortaklar sadece şirkete getirmeyi taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile şirkete karşı sorumludurlar, ortakların özel ve kamu borçlarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Limited şirketlerde ortaklar şirketten tahsil edilemeyen kamu borçlarından (vergi borcu, SGK primi gibi) şirkete getirdikleri sermaye ile oranlı olarak sorumlu olmaktadır.
  • 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, sermayesi 250.000 Türk Lirası ve üzerinde olan anonim şirketlerin sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu bulunmaktadır. Limited şirketlerde bu şekilde bir zorunluluk bulunmamaktadır.
  • Anonim şirketlerde pay devrinde yapılacak işlemler, şirketin basılı pay senedi bulunup bulunmamasına göre farklılık göstermektedir. Pay senedi basılmamış olması halinde, yazılı pay devir sözleşmesinin imzalanması, Yönetim Kurulu’nun bu pay devrinin onaylanmasına ilişkin karar alması ve bu devrin pay defterine işlenmesi ile gerçekleştirilirken, pay senedi basılmışsa, pay devri senedin ciro ve teslimi ve bu devrin pay defterine işlenmesi ile gerçekleştirilmektedir. Anonim şirketlerde pay devrinin tescil ve ilanına gerek yoktur. Limited şirketlerde ise aksi bir durum söz konusu olup noter huzurunda pay devir sözleşmesinin yapılması, bu pay devrinin şirket genel kurulunca onaylanması, pay devrinin ticaret sicil müdürlüğü nezdinde tescil ve ilanının gerçekleştirilmesi ve bu durumun pay defterine işlenmesi işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
  • Anonim şirketlerin halka arzı mümkünken limited şirketlerin halka arzı mümkün değildir.
  • Anonim şirketin limited şirket karşısında daha çok tercih edilmesinin sebeplerinden biri ve en önemlisi ise anonim şirketin vergisel avantajlarıdır. Özellikle şirketlerine yatırım alma hedefi olan şirketler için bu konu çok önemlidir. Zira anonim şirketin şirket paylarını pay senedine bağlamış olması ve bu senetleri iki yıl elinde bulundurması durumu, payını devreden ortak gerçek kişi ise gelir vergisinden muaf olmasını, eğer bir şirket ise %75 kurumlar vergisi istisnasını sağlamaktadır. Limited şirkette ise böyle bir vergi istisnası bulunmayıp devirler noterden gerçekleştirilmektedir.

C. Sonuç

Anonim şirket ve limited şirket arasındaki birçok benzerliğin yanı sıra, sermaye, yönetim organları, sorumluluk, pay devri, belirli gündem maddelerine sahip genel kurul toplantılarının yapılma şekli, avukat bulundurma zorunluluğu gibi çeşitli noktalarda yukarıda açıklandığı üzere birçok fark bulunmaktadır. Bu farklılıklar sebebiyle, şirketin kuruluş işlemlerine başlanmadan önce şirketi kurma amaç ve hedefleri doğrultusunda değerlendirme yapılmalı ve bu farklılıklar dikkate alınarak kurulacak olan şirketin türüne karar verilmelidir.

Bilgiyi Tecrübe ile Güce Dönüştürmeye Devam Ediyoruz.

Saygılarımızla.